Miras Davalarında Süreç Nasıl İşler
Mayıs 29, 2020
hukuk
Paylaş

Miras, ölümü gerçekleşen ya da gerçekleşecek kişinin mal varlığı ve borç yükümlülüğünün belirlenen mirasçılarına geçmesidir. Kişi öldükten sonra gerçekleşen miras haklarıyla ilgili işlemler miras hukuku kapsamına göre zümre sistemi ile birlikte olur. Eğer kişinin geçerliliği olan bir vasiyetnamesi varsa işlemler buna göre gerçekleşir. Peki, zümre sistemi nedir? Zümre sistemi, ölen kişinin soy ağacında bulunan kişilerin kalan mirastan hangi miktarda alacağına karar verir. Kısacası soy ağacındaki kişilerin mal paylaşımını yapar. Eğer ölen kişinin eşi varsa, eşin her zaman mirastan pay alma hakkı vardır. Eğer bunlara karşı olacak bir durumla karşılaşırsanız, o halde miras davası açmanız doğru olacaktır. Eğer miras davası açacaksanız ve bu konuda herhangi bir bilginiz yoksa mutlaka bir avukatla çalışmanız gerekecektir.

Miras Davalarında Yasal Mirasçılar

Miras davalarında eş her zaman pay alır. Yasal olarak mirasçılar ise ölen kişiyle kan bağı bulunan kişilerdir. Bu kişiler, çocuklar ve eğer onlar ölmüşse onların çocuklarıdır, anne-baba ve eğer anne baba ölmüşse onların çocuklarıdır, büyük anne ve büyük baba ve en son evlilik dışı olmuş ve elbette kan bağı bulunan çocuklardır. Eşe geçecek olan miras miktarı diğer kişilerin kim olduğuna bağlı olmak üzere değişiklik göstermektedir. Evlatlıklar da bir nevi kan bağı sayılarak miras bırakılabilir. Aynı şekilde evlatlığın alt soyları da mirastan faydalanabilir. Eğer ölen kişinin miras bırakacak kimsesi yoksa miras doğal olarak devlete geçecektir. Miras paylaşım oranları, ölen kişinin eşinin varlığına göre değişiklik göstermektedir. Onun dışındaki mirasçılar eşit şekilde mirastan faydalanır. Mirasçılık belgesi yani verasetname ise sadece noterlikten başvurularak alınabilir ve mirastan kimin hangi oranda pay alacağını gösterir.

Miras Davalarında Taksim Sözleşmesi

Miras bırakanın alacakları, borçları da dahil olmak üzere tüm mevcut varlıklarına tereke denir. Miras paylaşımı da buna göre yapılmaktadır. Eğer mirasçılar kendi aralarında uzlaşıp mirastan kimin ne kadar pay alacağına karar verirse ve belirlenen payların değiştirilmesine talep ederse taksim sözleşmesi düzenlenerek noterde imzalı bir şekilde onaylatabilirler. Eğer ortadaki sözleşmenin noter huzurunda olması şart değilse, yine de yapılacak olan sözleşmenin garanti olması açısından noter huzurunda olması tavsiye edilmektedir. Çünkü sözleşmenin noter tarafından onaylanmış olması miras taksim sözleşmesinin, mirası alan kişilerden her birinin tek başına uygulanmasını sağlamaya faydası olmaktadır. Mülkiyetin devri ile ilgili olan davalarda miras taksim sözleşmesinin eksiksiz bir şekilde tamamlanması ve noterlikte imzalanması önemlidir. Aksi takdirde sorunlar yaşanabiliyor.

Miras Davalarıyla İlgili Önemli Bilgiler

Miras blok olarak geçiyorsa mirasçıların saklı pay oranlarına zarar vermeden mirasın sahibi ölmeden önce kanuna uygun olacak şekilde vasiyetnamesi ile mirasçıları arasında bölüştürebilir. Bu vasiyetnamenin noter tarafından onaylanmış olması gerekmektedir. Mirasçılar mirasın sahibinin ölümünden sonra eğer hakları bozulmamışsa yani lekelenmemişse vasiyetnameye uymak zorundadırlar. Vasiyetnameye uymak dışında mirası bölüşmenin yollarından biri de mirasçılar arasında yapılan sözleşmedir. Mirasçılar noter huzurunda imzalı bir şekilde üzerlerine düşen pay konusunda anlaşıp mirastan faydalanabilirler. Ölen kişinin mirası üzerinde hak sahibi olan ve herhangi bir mülkiyete sahip olan her bir mirasçı Sulh Mahkemesine başvurarak miras paylaşımı için dava açabilir. Bu miras paylaşım konularında her zaman uzman bir kişi ya da bir avukat ile birlikte çalışmakta fayda vardır. Ortaya çıkabilecek olumsuz durumları önlemeye yardımcı olur. Özellikle birey miras hukuku ile ilgili bir davada taraf olması durumunda miras avukatı ile hareket edilerek kendi haklarının en iyi şekilde korunmasının sağlanmasını ister.