Borç mükellefiyetini yerine getiremeyen kişi ya da işletme ile ilgili kullanılan bir kavramdır. Bu, bir mahkeme kararının başlatılmış olduğu yasal durumu tanımlamaktadır. Çoğu durumda borçlu olan kişi ya da işletme, mahkeme kararını başlatır. Bu borçlu, para borcu olan bir tarafı tanımlamaktadır.
Konkordato İflas durumundan çıkabilmek amacıyla karşılıklı bir şekilde taviz verilmesi şeklinde sonuçlanan bir anlaşma yahut borç yapılandırılması şeklinde nitelendirilmektedir.
Genel Neden: Ticaretle uğraşan bir mükellefin vadesi gelmiş borcunu ödememesidir.
Özel Neden: Sermaye şirketinin pasif kalemlerinin aktif kalemlerinden daha fazla olması, terekenin varlığının borç kısmına yetmemesi durumu, haciz yolu ile gerçekleştirilen takip sisteminde borçlu olan kişinin yada şirket mevcutlarının yarısının elinden çıkması sonucunda kalan mevcudun, vadesi gelmiş ve 1 yıl içerisinde vadesi gelecek olan borçlarını ödemeye ya da karşılamaya yetmemesi durumu
Genel İflas Yolu:Genel haciz uygulamasının iflas hukukundaki karşılığıdır. Yani alacağı bir ilama ya da resim uygulamasına veya kambiyo senetlerine herhangi bir senede bağlı olmadan faaliyet gösteren kişi yada kurumların bir ticaret erbabına karşı başvuru yapabilecekleri iflas durumudur.
Takip Talebi:Genel iflas uygulaması yöntemi ile takipte alacaklı olan kişi ya da kurumun icra dairesine yapacağı bir iflas takip talebi ile başlamaktadır. Alacaklı olan kişinin ya da kurumun borçlu olan kişi ya da kurumun iflasını istediğini açıkça belirtmesi gerekir.
İflas kararının verilmesinden sonra iflas açılmış olacaktır. Böylelikle borçlu olan kişi ya da şirket artık müflis’tir.
İflastan sonra açılan dava ile ilgili iflas kararı verilirken bu kararın verildiği gün, saat ve dakika olarak kayıtlara geçer. İflas ile ilgili genel itibariyle kararın verilmesinden sonra bu kararın bütün hüküm ve neticeleri iflasa karar verme anından itibaren başlayacaktır. Bu nedenle iflas kararının kesinleşmesi gerekmemektedir.
İflas kararının verilmesine karşı bu kararın tebliğ edildiği tarihten itibaren 10 gün içerisinde İstinaf mahkemelerine başvurulabilir. Bölge adliye Mahkemesi kararına karşı da 10 gün süre zarfında temyiz yoluna başvurulabilir.
Verilmiş iflas kararının temyiz edilmiş olması, iflasın hüküm ve sonuçlarının meydana getirmesine engel teşkil etmeyecektir. Fakat iflas kararı kesinleşmedikçe masa yolları satılamaz, ikinci alacaklılar toplantısı yapılamaz, müflis olan taraf aleyhinde başlamış olan takipler düşmez.
İflas kararı iflasın bağlı olduğu daireye bildirildikten sonra bu kararın gerekli yerlere ( Bankalara ve Borsalara) bildirilmesi ve ilan edilmesi gerekir.
İflas kararının verilmesinden sonraki aşamada iflas davasından feragat edilemez ve İflas davası geri çekilemez.
Geri alınmasından itibaren 1 aylık süre zarfı geçmediği müddetçe iflas davası yeniden açılamaz
Tıpkı icra hukukunda olduğu gibi aynı şekilde iflas hukukunda da çeşitli iflas organları mevcuttur. Bunlar, resmi iflas organları ve özel iflas organları olarak nitelendirilmektedir. Resmi iflas organları, kamu gücünü elinde bulunduran müeyyideler ile donatılmış organlardır. Özel yapıdaki organların resmi açıdan hiçbir kıymeti harbiyesi bulunmamaktadır. Bunlar tamamen özel kişilerde meydana gelmektedir.
Resmi İflas Organları
İcra Mahkemesi
Asliye Ticaret Mahkemesi
İflas dairesi
İcra Dairesi
Özel İflas Organları
ilk etaptaki alacaklı meclisi
İkinci etaptaki alacaklı meclisi
İflas bürosu
İflas İdaresi
İflasın ertelenmesi ile ilgili çeşitli belgelerin sunulması gerekir. Genel itibarıyla iyileştirme projelerinde yeni nakit kaynaklarının ortaya konulması da dahil olmak üzere gerçek ve nesnel kaynaklar ile önlemler ve parselleme uyarınca bütün işletme giderlerinin çalışma sermayelerini nasıl karşılanacağı gösterilir.
İflasın ertelenmesi ile ilgili talepte bulunulması üzerine yetkili mahkeme, yönetim organlarının yerine geçmesi ya da yönetim organının alacakları kararların uygulanması amacıyla derhal görevinin gerektirdiği mesleki ve teknik yeterliğe sahip ve kanunda yasal temsilci olarak nitelendirilen kişi atanır.
İflasta alacak sırası ile ilgili genel itibariyle gerçek ya da tüzel bir kişinin iflasına karar verilmesi neticesinde bu şahıstan alacaklı durumunda bulunan diğer gerçek ya da tüzel kişi ya da kurumun alacakları değersiz olmaz. İflas açılır, alacaklılar iflas masasına başvurularını yapar Eğer varsa müflis durumunda bulunan kişinin ya da kurumun mevcutları paraya çevrilerek alacaklılara dağıtılır. Başka bir anlatım ile iflasın sonucunda alacaklılar alacaklarının bir kısmını tahsil etme imkânına sahip olurlar. Alacaklıların alacakları meblağın diğer geri kalan kısımları ile ilgili özellikle de Asliye Ceza Mahkemelerinde görülen iflas davasının neticelenmesinden hemen sonra alacaklılar alacaklarını tahsil etme hakkına sahip olacaklardır.